Ateş Düştü Özüme

Yanıldım çıktım Engizek Dağına Ateş düştü benim ciğer bağıma Felek çemberine düştüm ağına Felek bizi güldürmedi neyleyim.   Cerit ten Yozgat Yerköy’e kalkdı Cerit halkına sevgiyle baktı Acı haber geldi bizleri yaktı Felek bizi güldürmedi neyleyim   Yağmur gibi yağdım yel gibi estim Döngel Dağlarında umudu kestim Takatim kalmadı orada sustum Felek bizi güldürmedi neyleyim   Helikopter düştü yere savurdu Kar fırtına bizi kastı kavurdu Felek bizi nazlı yardan ayırdı Felek bizi güldürmedi neyleyim   Üç gün üç gece kar altında kaldılar Sonunda vefakâr köylüler buldular Cesetleri helikopterle aldılar Felek bizi güldürmedi neyleyim   Kadir Mevla’m belki böyle diliyor Anaları yavrum diye meliyor Muhsin Bey’in cenazesi geliyor Felek bizi güldürmedi neyleyim   Maraş’tan da cenazeleri aldılar Tabutları al bayrağa sardılar Muhsin Bey’i Ankara’ya saldılar Felek bizi güldürmedi neyleyim

Kanlı gömleğini vermeyin eşine Çok çileler geldi benim başıma İsmimi yazın mezar taşına Felek bizi güldürmedi neyleyim       Kale’yi Hombur’u geçti dediler Duyduk keş dağına düştü dediler Gün geçtikçe umutları kestiler Felek bizi güldürmedi neyleyim   İsmail GÜNEŞ yüz on ikiyi aradı Korucular dağı taşa taradı Ayağım deyince yürekleri dağladı Felek bizi güldürmedi neyleyim   Kar yaktı bakamadılar yüzüme Yirmi beş Martı çevirdiler hüzüne Selam söylen oğlu ile kızına Felek bizi güldürmedi neyleyim   Savcı Hâkim geldi enkaz yerine Yazmak için kalem aldı eline Selam söylen benden SİVAS iline Felek bizi güldürmedi neyleyim   Müdür Salman derki sizleri üzdüm Bu şehitlere bende bestemi yazdım Neden sahip çıkmadılar ona da kızdım Felek bizi güldürmedi neyleyim                     Salman ENGİZEK              (Müdür Salman Lakaplı)                          29.03.2009